Hani ilaç prospektüslerinde yan etkiler kısmı vardır ya, bence sanki gerçekten anlaşılmasın diye en itinayla hazırlanmış bölümdür o. İşte bizim miniğin büyümesindeki, bu terrible two / iki yaş sendromu denilen bölüm ona bin basar yeminlen.Olay anında anlayan beri gelsin!
Sanırım hemen hepimiz hastayken yat yat sıkıldığımızda baş ucumuzdaki ilaçların prospektüslerini okumuşuzdur. İşte ben de, bu durum için sıkıntıdan, evin mutena köşelerine serpiştirdiğim kitapları okuyorum sürekli . Yatarken, tuvalette, çorba karıştırırken tezgah kenarında falan filan. Şimdi bu bağlamda inceleyelim bakalım durumu. Ancak kaynımgile bu ilaç iyi geldi durumu ne kadar etkiliyse burada yazdıklarım da o kadar etkilidir, her çocuk kendine özeldir ve her annenin durumu ona göre koklaması gerekir. Ona göre uyarmadı demeyin :)
En güzel prospektüs okuma yarışında bir haftadır ben de varım efendim haydin bakalım!
Belirtiler ne zaman görülür:
Son derece sinsice yaklaşmakta olup zonnk diye başlamaktadır. Başlama aralığı ve şiddeti, genetik faktörlerin hain planlarına göre çocuktan çocuğa ve cinsiyete göre değişmekle birlikte 2-3 yaş arası sıklıkla görülmektedir.
Niye olur? Nasıl olur? Ne gerek var yani!....:
Aslında bu sadece miniğimizin gelişim dönemlerinden biri. Çocuğumuzun özerkliğinin farkına vardığı / varmaya çalıştığı, sınırlarını, özgürlüklerini öğreneceği, kişiliğinin temel taşlarının atıldığı dönem.
Tüm bunları da, deneme, tekrar deneme, bir daha deneme, ısrar etme, tutturma, dokunma, sorma, sorma, sorma, inatlaşma öfkelenme yoluyla yapacak haliyle.
Bu dönem başlayana kadar tamamen ebeveynine bağlı olan miniklerimiz için tek gaye, bireyselliğin, sosyalliğin farkına varırken, kendisinin birey olarak varlığını ve isteklerini kabul ettirmek.
Bunu nasıl yapacaklarını henüz bilmediklerinden en iyi bildikleri, ağlama, tutturma, vurma, atma eylemlerini baştacı ediyorlar ve bu noktada, negatif tutumlara karşı bizim tavrımız da negatif yönde olursa,biz miniğimizi hayata hazırlamak şöyle dursun, öğrenilmiş çaresizlik gereği, ya isteklerini baskılayan pasif kurban ya da zorba bir yetişkin olmasının temellerini atıyor olabiliriz ona göre.
Bizim amacımız ne olursa olsun, bireyselliğini kabul ettirmek için onun tek amacı, bizim dediğimizin illaki ama illaki tam tersini yapmak, bizi nerede ciyaklatacağını görmek.(burada negatif olumlamalar bazen işe yarar gibi görünse de,uzun vadede istediğimiz kişilik özelliklerinin kazanılmasına katkı sağlamaz ve anı kurtarış olabilir sadece)
Nasıl olduğuna gelinceee;
Aslında
Son derece sinsice yaklaşmakta olup zonnk diye başlamaktadır. Başlama aralığı ve şiddeti, genetik faktörlerin hain planlarına göre çocuktan çocuğa ve cinsiyete göre değişmekle birlikte 2-3 yaş arası sıklıkla görülmektedir.
Niye olur? Nasıl olur? Ne gerek var yani!....:
Aslında bu sadece miniğimizin gelişim dönemlerinden biri. Çocuğumuzun özerkliğinin farkına vardığı / varmaya çalıştığı, sınırlarını, özgürlüklerini öğreneceği, kişiliğinin temel taşlarının atıldığı dönem.
Tüm bunları da, deneme, tekrar deneme, bir daha deneme, ısrar etme, tutturma, dokunma, sorma, sorma, sorma, inatlaşma öfkelenme yoluyla yapacak haliyle.
Bu dönem başlayana kadar tamamen ebeveynine bağlı olan miniklerimiz için tek gaye, bireyselliğin, sosyalliğin farkına varırken, kendisinin birey olarak varlığını ve isteklerini kabul ettirmek.
Bunu nasıl yapacaklarını henüz bilmediklerinden en iyi bildikleri, ağlama, tutturma, vurma, atma eylemlerini baştacı ediyorlar ve bu noktada, negatif tutumlara karşı bizim tavrımız da negatif yönde olursa,biz miniğimizi hayata hazırlamak şöyle dursun, öğrenilmiş çaresizlik gereği, ya isteklerini baskılayan pasif kurban ya da zorba bir yetişkin olmasının temellerini atıyor olabiliriz ona göre.
Bizim amacımız ne olursa olsun, bireyselliğini kabul ettirmek için onun tek amacı, bizim dediğimizin illaki ama illaki tam tersini yapmak, bizi nerede ciyaklatacağını görmek.(burada negatif olumlamalar bazen işe yarar gibi görünse de,uzun vadede istediğimiz kişilik özelliklerinin kazanılmasına katkı sağlamaz ve anı kurtarış olabilir sadece)
Nasıl olduğuna gelinceee;
Aslında
Konrtendikasyonlar:
Yeni dökülmüş bir betona ne koysan izinin kalacağından örnekle, sizin binbir zahmetle sabırla yaptığınız inşaatın, babane,anane gibi destek ünitelerince faso fiso sayılıp çocuğun feleğini şaşırması durumu da diyebiliriz. Bu noktada fıttırıp çemkirme durumunuz varsa, çocuk yerine söz konusu kişilere yöneltip tırsmalarını sağlayabilirsiniz.
Peki ne yapacağız, nasıl yapacağız, forumlarda fır fır allaam ne yapıcam ben diye dönmeden nasıl atlatacağız? Bu konuda öğrendiklerim ve süper şahane fikirlerim de :) bir sonraki yazıya efendim.
Yeni dökülmüş bir betona ne koysan izinin kalacağından örnekle, sizin binbir zahmetle sabırla yaptığınız inşaatın, babane,anane gibi destek ünitelerince faso fiso sayılıp çocuğun feleğini şaşırması durumu da diyebiliriz. Bu noktada fıttırıp çemkirme durumunuz varsa, çocuk yerine söz konusu kişilere yöneltip tırsmalarını sağlayabilirsiniz.
Peki ne yapacağız, nasıl yapacağız, forumlarda fır fır allaam ne yapıcam ben diye dönmeden nasıl atlatacağız? Bu konuda öğrendiklerim ve süper şahane fikirlerim de :) bir sonraki yazıya efendim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder