Masada akşam yemeği sonrası laflarken, bizimki rafın üzerinde kalmış beyaz boya şişesini gördü ve başladı bıcır bıcır konuşmaya."Beyazla kırmızıyı karıştırınca pembe olur babacıııım biliyormusun, pembe demek pink demek" diye. Biz kahkalarla gülmeye başlayınca da, defalarca aynı şeyi tekrar etti. Öyle şekerdi ki hadi dedim yarım saat geç yatsın öncesinde bir pembe çalışması yapalım.
Ana renkleri 15 aylık civarı, birlikte Mickey Mouse seyrederken öğrenmeye başlamıştı. Ben de baktım renkleri karıştırarak da olsa kullanmaya başladı, renk puzzle'ları almıştım o zaman. Çok kısa bir sürede bu sayede ana renklerin hepsini hem Türkçe hem de İngilizce olarak öğrenmişti. Tabii esas desteklemek için , bak yeşil bir ağaç, işte kahverengi ayakkabın, mavi kazağın ne güzel gibi diyerek ve vurgulayarak renkleri günlük konuşmalarımıza özellikle dahil ettik.