4 Temmuz 2012 Çarşamba

Güneş'in zararlı etkilerinden korunmak için bilgiler


Güneş ışınlarının olası  zararları konusunda bilinçlendikçe, arayışımız, taleplerimiz artıyor doğal olarak.Bu konuda oldukça geniş yelpazede ürün bulabiliyoruz artık. Ben de bu konuda kendi öğrendiklerimi ve uyguladıklarımı paylaşayım istedim


2 Haziran 2012 Cumartesi

Mickey'nin müzik festivali!


Geçen yıl arkadaşlarım Haliç Kongre Merkezinde’ki gösteriye çocuklarını götürdüğünde, Kuzey daha küçük olduğu için keyfini çıkaramaz,kalabalık rahatsız eder,sonrasında da trafik vs diye düşünerek gitmemiştik.
Yeni açılan Trump Towers Mall’da, yenilenerek yeniden sahneleneceğini öğrendiğimde sevindim .Artık yaşı da üç’e yaklaştığı için ilk fırsatta götürmeye karar verdim ancak bugüne kadar hep bir şey çıktı,ya eşim seyahatteydi ya biz hafta sonu başka bir yerdeydik falan falan, ertelendi de ertelendi.

1 Mart 2012 Perşembe

İyi Cüceler'de Elişi Çalışması

İyi Cüceler Kitabevini, Kuzey yürümeye başlayıp da Beyaz Fırın'ın park ve kurabiyelerinin müdavimi olduğunda keşfetmiştik. Eskiden yeri Erenköy Beyaz Fırın'ın tam karşısındaydı ve çocukla alışveriş yapmanın sıkıntı yaratmadığı ender yerlerdendi.

Eve dönmeden önce mutlaka uğruyorduk. Kuzey'in ahşap oyuncaklarının , puzzlelarının ve İngilizce kitaplarının nerdeyse tamamını beraberce inceleyerek keyifle oradan aldık. Ve tepe tepe de oynadık, okuduk, öğrendik.

18 Şubat 2012 Cumartesi

terrible two nedir kimdir neyin nesidir

Hani ilaç prospektüslerinde yan etkiler kısmı vardır ya, bence sanki gerçekten anlaşılmasın diye en itinayla hazırlanmış bölümdür o. İşte bizim miniğin büyümesindeki, bu terrible two / iki yaş sendromu denilen bölüm ona bin basar yeminlen.Olay anında anlayan beri gelsin!

Sanırım hemen hepimiz hastayken yat yat sıkıldığımızda baş ucumuzdaki ilaçların prospektüslerini okumuşuzdur. İşte ben de, bu durum için sıkıntıdan, evin mutena köşelerine serpiştirdiğim kitapları okuyorum sürekli . Yatarken, tuvalette, çorba karıştırırken tezgah kenarında falan filan. Şimdi bu bağlamda inceleyelim bakalım durumu. Ancak kaynımgile bu ilaç iyi geldi durumu ne kadar etkiliyse burada yazdıklarım da o kadar etkilidir, her çocuk kendine özeldir ve her annenin durumu ona göre koklaması gerekir. Ona göre uyarmadı demeyin :)

5 Şubat 2012 Pazar

Terrible two

Birkaç aydır sinsice yaklaşan terrible two, artık evimize resmen intikal etmiş bulunmaktadır. Çok çalıştım error vermeye hazırım!

1 Şubat 2012 Çarşamba

Happy Feet 2, ilk sinema tecrübesi....

Miniğim büyüdükçe konuşmaları daha bir sohbet kıvamına gelmeye başladı. Dinliyor, yorum yapıyor, cevap veriyor, soru soruyor. Her gün daha bir çocuk oluyor benim aşkım. Bu durumda da hayallerim, oğlumun büyüme hızından daha hızlı hareket ediyor haliyle.

26 Ocak 2012 de bir tanesi için daha ilk adımı attık.Sinema!

Ancak hayallerimin yanı sıra endişelerim de aynı hızla büyüyor tabi ki. Gereğinden fazla yüksek sesli ortamların küçük çocukların işitsel dengelerini etkileyebileceği hatta soyut algıları henüz tam oluşmadığı için psikolojilerinde çözülmesi zor travmatik etkiler bırakabileceği gerçeği de var işin ucunda ve tabi ki çığ gibi büyüyen 3D teknolojisi muamması.

29 Ocak 2012 Pazar

Küçük şeyler...

Masada akşam yemeği sonrası laflarken, bizimki rafın üzerinde kalmış beyaz boya şişesini gördü ve başladı bıcır bıcır konuşmaya."Beyazla kırmızıyı karıştırınca pembe olur babacıııım biliyormusun, pembe demek pink demek" diye. Biz kahkalarla gülmeye başlayınca da, defalarca aynı şeyi tekrar etti. Öyle şekerdi ki hadi dedim yarım saat geç yatsın öncesinde bir pembe çalışması yapalım.

Ana renkleri 15 aylık civarı, birlikte Mickey Mouse seyrederken öğrenmeye başlamıştı. Ben de baktım renkleri karıştırarak da olsa  kullanmaya başladı, renk puzzle'ları almıştım o zaman. Çok kısa bir sürede bu sayede ana renklerin hepsini  hem Türkçe hem de İngilizce olarak öğrenmişti. Tabii esas desteklemek için , bak yeşil bir ağaç, işte kahverengi ayakkabın, mavi kazağın ne güzel gibi diyerek ve vurgulayarak renkleri günlük konuşmalarımıza özellikle dahil ettik.

25 Ocak 2012 Çarşamba

Kurbağa ve mantar yapıyoruz

Kağıt havlu rulo stoklarımızı eritmek için baya bi çalışma yapmamız gerekiyor. Bu da onlardan biri. Malzemeleri önceden hazırlamakta fayda var.

Malzemeler: Kağıt havlu rulosu (ben biraz boylarını kısalttım. Kalan küçük parçaları ortadan kesip zımbalayarak mantar gövdesi için kullanıma hazırladım), renkli fon kartondan göz kararı kesilmiş kafalar, ayaklar,ağız ve mantar şapkaları (mantar şapkaları için önce bir daire kestim, sonra da yuvarlayabilmek için yarıçapına kadar bir kesik attım ) parmak boyası (bu kez suluboya yerine kullandık.Rulo yu daha iyi kapattı), fırça ve yapıştırıcı, zımba (mantar gövdeleri ve şapkalar için), hazır gözler

19 Ocak 2012 Perşembe

Danino kutusundan tombik adam yapıyoruz

Şipşak faaliyetlerden bir tane daha. Evet bazen kolaya kaçıyorum, sonrasında ortalığı toplamak, yıkama vs gözümde büyüyor.İşte o zamanlardan biri..

Ancak bu uyduruk şeyden benim tahmin ettiğimden fazla hoşlandı ve oyalandı. Hatta bir kaç kez gözlerini çıkarıp başka renk göz yapıştırarak denemeler yaptı.

Ben ve benim taraf mavi ,eşim ve eşimin tarafı ise kahverengi gözlü. Kuzey'in de gözleri önceleri maviyse de çoğu çocuk gibi değişti ve kahverengi oldu. Göz rengi farklılıklarını bildiği için bu değişik gözler yapıştırma işi onu baya oyaladı faaliyet içinde faaliyet yarattı diyebilirim. Hatta bir ara mavi ve kahve iki farklı göz yapıştırdık, evdeki kedi kitabından van kedisi resmine bakıp onunla karşılaştırdık. Şimdi sokakta kedilere bakıp anne "bu van diil" diyor çok bilmiş.

Kuzey fotograf makinasının ayarlarını değiştirdiği ve ben nereden neyi nasıl  yaptığını birtürlü bulamadığım için resimler karanlık çıkmış. Teknoloji gurusu canım arkadaşım Gökçe'yle http://gokceatliarogul.blogspot.com/  görüşene kadar resimler böyle olacak herhalde.

18 Ocak 2012 Çarşamba

Tavşan yapıyoruz

İki yaş çıldırmalarının tavan yaptığı biranda, çok da planlamadan kısıtlı malzemeyle yaptığımız bir çalışma oldu tavşanımız.

Bana göre nedensiz ona göre iki yaşındayım işte durduk yere  çıldırmak hakkım dan hareketle, neredeyse duvara tırmanmak üzere olduğunu görünce sihirli cümlemizi söyleyiverdim.

"Hadi babana bir sürpriz hazırlayalım" Anında değişti durum tabi, faaliyet denince akan sular duruyor. Bütün herşeyin baba'ya yapılması, akşam zil çaldığında elinde yaptıklarıyla uça uça koşup çığlıklarla babasına "baaak sana ne yaptım,çok sevindin miiiii" demesi hem gözlerimi dolduruyor hem de acık kıskanıyorum galiba.

Ev yapımı kum oyunu

Hergün mutlaka en az bir "faaliyet" yapıyoruz. Hatta bazen üçü beşi buluyor yaptıklarımız.Önceleri birşeyler de öğrensin isterken, çocuk alıp yürüyünce, pedagog tavsiyesi ile çok fazla sonuç odaklı olmayan, daha çok eğlenebileceği şeyler yapmaya başladık.

Bu ev yapımı kum oyunu içeriğinde öğretici şeyler olması, küçük kas hareketlerinin gelişimi ve dikkatini verme konusunda faydalı olmasının yanı sıra çok çok eğlendiği bir faaliyet oldu Kuzey'in.

Sabah Sanatı

İki yaş başladığından beri rüyalar da başladı. Daha doğrusu dile gelmeye başladı. Bazen kabus bazen de uykusunda bile kıkır kıkır güldüren cinsten.

Kabus dediysem iki yaşın kabusu ne olur bi hayal gücünüzü çalıştırın. Bizde bu bazen kayıp turuncu ayaklar,Sergent'in tekerleği (Cars karakteri olan bir jip ve bir araba tekerleği çocuk rüyasında nasıl onu ağlatacak karaktere bürünür onu da anlamış değilim) ya da (artık neyse o) hiiiç bulamadığı bir şey, böööyle dev gibi vavi(mavi) birşey oluyor.

17 Ocak 2012 Salı

Iraz'ın Oyun Grupları

Kış dönemi boyunca okula ara verdiğimiz için, hem Kuzey'i eğlendirecek, gelişimine katkıda bulunacak hem de okula ara vermemizle birlikte sürekli beraber olmamızın anne bağımlılığını iyice tavan yaptırması nedeniyle, biraz sosyalleşebileceği bir ortam ya da katılacağımız bir faaliyet vs arıyordum ki nette gezerken Iraz'ın oyun grupları diye bir yer farkettim. http://www.iraztoros.com/

Web sitesi benim sorularıma yönelik detay içermediği için telefon açtım. Iraz Hanım konuşmamız esnasında, normalde deneme dersi yapmadığını söyledi ancak bizim durumumuzda programın Kuzey'e uygunluğunu gözlemleyebilmek için öğleden sonraki gruba bizi davet etti.

Bremen Mızıkacıları

10 Ocak 2012 Pazar günü kişisel tarihimize ilk müzikal tecrübemiz olarak kaydoldu.Aralık 2011 de iki kere gitmeye niyetlenmemize rağmen, yakamıza yapışan kış hastalıkları kışkışlanana kadar gidemedik tabi.

Devlet Opera ve Balesinin insanı çat diye çatlatan netten bilet alma işini gerçekleştiremeyince Göktuğ imdadımıza yetişti ve bize jest yaparak bilet yerine davetiye getirdi.Nazlı İktu'ya tekrar çook teşekkür ediyoruz.

13 Ocak 2012 Cuma

Mickey Mouse şatosu yapıyoruz

Kuzey'in iki yaşına bastığı 2010 Ağustos ayında oyun gurubuna başlamasıyla hayatımıza 'faaliyet' sözcüğü de girmiş oldu.

Okul öncesi, evde boyaları saça saça yaptığımız renk çalışmaları dışında çok da bir faaliyetimiz yoktu açıkçası ama şimdilerde neredeyse hergün yapacak birşey çıkıyor.Çoğu zaman yalnız olduğumuzdan yapım esnasında resim çekemiyorum,bazılarının bitmiş halini çekip saklıyorum.

Bu arada şu faaliyet işine başlamadan önce bu kadar kağıt atık çıkardığımızın farkında değildim.Yer gök havlu rulosu,yumurta kabı,karton kutu vs doldu evde.

29 Ekim 2011 Türk Bayrağı yapıyoruz,Fener Alayına katılıyoruz

Bizim cüce 15 aylıktan beri Türk Bayrağını tanıyor.Hoş ilk başlarda Pepee bayrağı diyordu ama neyse.29 Ekim sabahı uyandık ,bayramlaştık.Bayramın kutlu olsun anneciiim deyip elimi öptü ve dünden sözümüzü hiç unutmamış hadi bayrak yapalım diye direkt daldı konuya.

Evde patron olabilecek büyüklükte bir bayrak yoktu astığımız bayrak çok büyük o yüzden el yordamı göz kararı kırmızı fon karton üzerine çizdim ay ve yıldızımızı.

Benim yardımımla ay yıldız içine yapıştırıcımızı sürdük ve Kuzey için en eğlenceli kısmı başladı.